Medya Kullanımı (*) ve Erken Çocukluk  Dönemi İlişkisi  -(endişe vericidir !)

 (*Medya kullanımı, tv, cep telefonu, tablet, bilgisayar oyunları videolar gibi ekran içeren cihazların kullanımıdır).

Medya kullanımının beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönem olan  erken çocukluk döneminde beyin gelişimini nasıl etkilediği henüz tam olarak bilinmemektedir. 

Araştırmalar ve uzmanlar 2 yaş altında teknoloji kullanımın olumsuz etkilerinin,  olumlu etkilerinden kat kat daha fazla olduğunu vurgulamaktadır ve ailelere bebeklerine yönelik medya/teknoloji kullanımı konusunu çok ciddi düşünmelerini önermektedirler.

Teknoloji/medya endüstrisinin son hedefi 2 yaş altı bebekler ve aileleridir.

 2 yaş altı bebeklerin  %90 ı  bir çeşit ekrana maruz kalmaktadır.

2 yaş altı bebeklerin günlük ortalama 1-2 saat arası,

6-23 ay arası  bebeklerin %15 inin ise  2 ve daha çok saat ekranlara maruz kalmaktadır.

 Ekranlarla erken tanışmanın uzun dönem etkileri henüz tam ortaya konamamış olsa da  kısa dönem etkilerinin endişe verici olduğunu bilmekteyiz.

Örneğin:

6 aydan itibaren ekranlara maruz kalan  bebeklerin 14. aya geldiklerinde  bilişsel (zihinsel) gelişimlerinde gecikme olduğu,
1-3 yaş arası ekran seyretme yoğunluğu ile bu bebeklerin 7 yaşına geldiklerinde dikkat sorunlarının ilişkili olduğu,  
Aşırı medya kullanımının uykusuzluk, obezite, dil becerileri ile sosyal ve duygusal becerilerde gecikme ile kendini düzenleme becerileri, dikkat ve odaklanma sorunları pek çok soruna sebep olduğu gibi.

Günümüzde çocuk sağlığı ile ilgili önemli kuruluşlar ailelere  erken çocukluk döneminde medya kullanımı ile ilgili bilgilendirmek amacıyla öneriler vermektedirler. Ancak bununla birlikte verilen önerilerin bütün aileler için uygun ve geçerli öneriler olmayabileceğinin de altını çizmektedirler.

 Önemli olan ailelerin medya kullanımı konusunda doğru bilgilere sahip olmalarını sağlamak ve kullanma yönünde karar veriyorlarsa yarar/zarar dengesini düşünmelerini sağlamaktır.

 Medyanın amaçlı ve uygun şekilde kullanımı:

  • yaş ve gelişimsel seviyeye uygun kullanım,
  • içerik kalite kontrolü,
  • mutlaka ebeveyn beraberliğinde izlenmesi gibi


genel kuralların uygulanması anlamına gelmektedir.

 Ekranlar ve Erken Çocukluk Dönemi İlişkisi İle İlgili Temel Bilgiler:

 18 ay altı bebeklerin pasif seyirci olarak maruz kaldıkları her türlü ekran aktivitesinin engellenmesi gelişim açısından tavsiye edilmektedir.

 Ekran karşısında geçirilen zaman, ancak belli bir yaş döneminden (24 ay) sonra uygun seçimler ve uygun yaklaşımlarla anlamlı olabilir.

 Ekran karşısında geçirilen zaman asla serbest oyun, keşfetme, açık havada geçirilen zaman, fiziksel etkinlikler ve sosyal etkileşim ile yüz yüze  iletişimin  yerine geçmemelidir.

 2 yaş altında bebeğe sahip ailelerin kendi medya kullanımlarının (arka plan medya maruziyeti)  bebek üzerinde olumsuz etkileri vardır.

 Bazı medya kuruluşları ve programları  içeriklerinin ebeveyn gözetiminde etkileşimli izlenmesi gerekliliğini vurgulamaktadır,  ancak gerçek hayatta bu kuralı kimlerin uygulandığı bilinmemektedir.
Örneğin ailelerin büyük çoğunluğu bu tip bebeğe özel programları bebekleri ile beraber seyretmediklerini ve bu zaman dilimini başka bir şeyler yapmak için bir  fırsat olarak kullandıklarını belirtmektedirler.

 Bazı bebekler  kendi yaş grubuna özel hazırlanmış programlara maruz kalırken (ön planda ekran  maruziyeti), bazıları ise yetişkinlere ait programlara (anne babanın, kardeşin seyrettiği ya da rastgele açık olan tv)  maruz kalmaktadır (arka plan ekran maruziyeti).

Bebeklik döneminde medya /teknoloji  kullanımına yönelik eğitsel ve gelişimsel fayda olduğunu kanıtlayan herhangi bir araştırma sonucu yoktur,

Çok satan bebek teknoloji ürünlerinin  2 yaş altı için herhangi bir kanıta dayalı faydaları ortaya konamamıştır. 2 yaş üstü için doğru kullanım ve sınırlı süreler içerisinde bazı eğitsel faydaları olabildiği belirtilmektedir.

Bu tip özel programlardan fayda sağlanabilmesi için bebeklerin içeriği anlamaları,  bunun içinde dikkatlerini  verebilmeleri   gereklidir. Bununla birlikte bebekler ilk 18-24 ay  döneminde henüz akışı takip edebilecek kadar odaklanamamaktadır.

Ayrıca iddia edildiği gibi medya kullanımının dil gelişimini arttırdığına dair hiç bir kanıt yoktur. Kaldı ki 18 aylık bebeklerin videoda gördükleri şeyleri hatırlamaları/öğrenmeleri canlı görmeye bağlı öğrenmeye oranla çok daha düşüktür (video deficit kavramı)

Baby tv ya da benzer eğitici olduğunu iddia eden programları izleyen bebeklerin sosyal iletişim becerilerinde ve dil edinimlerinde belirgin gecikme olduğu görülmüştür.

Arka plan maruziyeti ise önemli bir diğer konudur. Bebeklerin %60 ‘ı   belirli süreler, % 30’u  ise sürekli açık kalan tv etkisine maruz kalmaktadırlar.  Her ne kadar bebekler arka plandaki programın içeriğini anlamasalar ve dikkat etmeseler de  bakım verenleri bu programları seyretmektedir. Bebek için arka plan olan bu durum   bakım veren için ön plan ekran maruziyetidir ve  bu durum bakım verenin dikkatini dağıtmaktadır ve ebeveynin bebeği ile daha az ilgilenmesine sebep olmaktadır.   

 Bebekle konuşulma ve etkileşim  süresinin bebeğin dil gelişimine doğrudan etkisi vardır. Yoğun ekrana maruz kalma süresinin bebeğin dil gelişimine mutlak bir olumsuz etkisi olacaktır. Bebek arka plan ya da ön plan ekran maruziyeti nedeniyle en basitinden ebeveynler ile daha az etkileşime girecek ve daha az dil deneyimi yaşama fırsatı olacaktır. Açık ekranlar bakım verenin dikkatini çocuktan alır ve aynı zamanda bebeğin de dikkatini dağıtır.

 Ebeveynlerin kendi medya seçimleri (tv programları, videolar vb)  çocuklarının seçimlerini de etkiler.

5 yaş altı tv seyreden her çocuk ihtiyacı olandan daha az serbest/yaratıcı oyun oynama ve ebeveyni ya da arkadaşı ile iletişime girme fırsatı bulmaktadır.

Bakım verenler ekranları güvenli bir bakıcı olarak görmektedir, yemek hazırlarken, iş yaparken ya da yatmaya hazırlık yaparken bebeği oyalama görevi ekranlara verilmektedir.

Bu cihazlar taşınabilir olmaları sayesinde  bir anlamda sanal emzik görevi görmektedirler. Aileler ekranları bebeklerinin günlük rutin etkinliklerinde yemek, alt değiştirme, huzursuzluk anları gibi sanal sakinleştirici/bakıcı olarak kullanmaktadır.  Halbuki bebeklerin bu tip rutin aktivitelerde yaşadıkları zorlanmalar, bakım verenleri ile yaşadıkları karşılıklı etkileşimlerden öğrenecekleri pek çok temel beceri ve duygu vardır. Ekranların bu noktada devreye girmesi bu çok önemli öğrenme zamanlarının boşa harcanması anlamına gelmektedir.

Aileler bu tip durumlarda bebekleri için daha uygun seçimler ve yaklaşımlar olduğunu bilmelidirler, hem kendileri hem bebekleri için daha işlevsel ve faydalı seçeneklerin neler olabileceği  konusunda desteklenebilmelidirler.

Basitçe doğrudan ilgilenemeyecekleri zamanlarda bebeğin kısa süreli tek başına oyun oynayabileceği/zaman geçirebileceği güvenli ortamlar hazırlamaları mümkündür ve bebek için çok daha faydalıdır.   

Yüksek işlevli zihinsel beceriler, kavramsal öğrenme, dil, dikkat ve duygu kontrolü en iyi bakım veren-çocuk ilişkisi ve etkileşimi ile serbest ve sosyal oyun yoluyla gelişir. Bu nedenle erken çocukluk döneminde tek başına ekranlar ile oyalama yöntemi tercih edilmemelidir. 

Bebekler çevreden aldıkları uyaranlarla gelişirler, bütün duyuları ile edindikleri bilgiler şekillenerek gelişimlerini destekler. Ekran ile etkileşim ise bu duyuların aktive olmasını sağlamadığı gibi körelmesini de sağlar.

Bebeklerin ilk iki yılı görme becerileri için önemli bir dönemdir. Yakın mesafeden ekranlara bakmanın görme sorunlarına yol açabileceği ve ekran mavi ışığının yetişkinler için bile zararlı olduğu düşünüldüğünde henüz tam gelişimini tamamlamış bebeğin görme sistemine zarar verebileceği düşünülmektedir.

Özellikle bu mavi ışığın küçük ekranlarda tv ekranlarına oranla çok daha yoğun olması nedeniyle belirgin şekilde uyku hormonunun (melotonin) salgılanmasına engel olduğu ve uykuyu etkilediği bilinmektedir.

Bu durumun ekran seyrederek ve/veya ekranların açık olduğu ortamlarda uyuyan çocukların uykularına doğrudan olumsuz etkisi olduğu vurgulanmaktadır.

Günümüzde  ekranların uyku rutinin bir parçası olduğu gözlenmektedir. Evlerde odaların pek çoğunda ekran kullanılmakta ya da aile uyku saatine yakın beraber tv seyretmektedir. Uykuyu kolaylaştırmak yerine tam tersi bir etki yaratan bu durum bebekte yersiz heyecan ve endişe yaratabilir, uyaran çokluğu nedeniyle uykuya dalmayı zorlaştırır.

Ekran karşısında geçirilen zamanlar bebeklerin   pasif ve hareketsiz olmalarını sağlamakta ve  ihtiyaçları olan fiziksel hareket imkanını  kısıtlamaktadır.,

 Ailelere Öneriler:

Günümüzde artan medya maruziyeti kabul edilmesi gereken bir gerçektir ve eğer ailelerin medya kullanımını tercih ediyorlarsa bu durumu doğru yönetmek için  doğru bilgilere sahip olmaları, bebeklerinin iyiliği için net stratejiler ve kurallar belirlemeleri gerektiği vurgulanmaktadır. 

Bakım verenler izlenen içeriğin  ne olduğunu tamamen bilmelidir ve mutlaka izlerken eşlik etmeleri,

Kendi ekran kullanımlarının çocuklarının gelişimindeki etkisinin  farkında olarak, çocuklarının varlığında kendi ekran kullanımlarını dengelemeleri,  

Bebeğin zihinsel gelişimi için serbest oyun zamanlarının her türlü ekran zamanından daha faydalı olduğunun bilinmesi,

18 ay altı için ekranların sadece video görüşme ve şarkı dinleme amaçlı kullanılmasının uygun olduğunun bilinmesi,

18 ay sonrasında kaliteli ve etkileşimli içeriği olan programların seçilmesi ve mutlaka  zaman sınırlaması (günlük 20-30dk) ile sadece bakım veren ve bebek arasında etkileşim sağlayan çeşitlerinin tercih edilmelisi,

 24-36 ay arası günlük toplam bir saat sürenin aşılmaması ve içerik kalitesi  mutlaka kontrol edilmesi,

Bütün yaşlar için medya seyrederken çocuklarla beraber izlemek ve düzenleyici olmak (seyredilen kavramları, olayları anlatmak, üzerinde konuşmak, günlük hayatla ve bebeğin tecrübeleri ile bağlantı kurmasına yardımcı olmak),

Medyaya maruz kalmayı azaltmak için odalarda ekran olmaması, bebeğin oyun alanlarında arka fonda ekranın açık olmaması ve ebeveynlerin kendi medya kullanımlarına kontrol getirmesi,

Bebek ile iletişim/oyun sırasında cep telefonu ile ilgilenmeme ve bu sayede etkileşimin bölünmesine izin vermemek,

İki yaş sonrası ekran kullanımının yatma saatinden iki saat önce sonlandırılması,

Seyredilen programların bir eğitim aracı olmadığını bilerek, gerçek öğrenmenin yaşantısal deneyimlerle gerçekleşeceğini bilmek, oynamak, yapmak, denemek, okumak, dinlemek, keşfetmek vb gibi ..

Ekranlar ile etkileşimin aşırı istek yaratmamak  ve önemli hale getirmemek için ödül ya da ceza olarak kullanılmaması,

Ekran kontrolünün çocuğa verilmemesi, odalarında ve /veya  kendi ellerinin altında tablet telefon tv bulunmaması,

İlerleyen yaşlarda tv vb. açmadan önce izin istemesini öğretmek, sadece engelleyerek değil alternatif cazip ve daha faydalı etkinlikler sunarak, eşlik etmek, yaşla beraber süre kontrolüne dikkat etmek, kararlaştırdığınız süreleri takip etmek gibi yaklaşımlarla sınır koymayı denemek,

 

Önemlidir.

Kaynaklar

Zero to Eight: Children’s Media Use in America (2013)

AAP. (2016). Media and young minds. Pediatrics. 

Media, C.S. (2011). Zero to eight: Children’s media use in America. Common Sense Media.

Coyne, S.M., Radesky, J., Collier, K.M., Gentile, D.A., Linder, J.R., Nathanson, A.I., … Rogers, J. (2017). Parenting and digital media. Pediatrics. 

Haughton, C., Aiken M., Cheevers C. (2015). Cyber Babies: The Impact of Emerging Technology on the Developing Infant.  RCSI CyberPsychology Research Centre, RCSI Institute of Leadership, Dublin, Ireland


#medyavebebek #ekranlarvebebek #bebeğimingelişimi #bebek #bebekveekranlar #nilcankulelisertgil 

 

 

GELİŞİM DESTEK

BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİ HAKKINDA PEK ÇOK ŞEY...​​

Uzman Psikolojik Danışman Nilcan Kuleli Sertgil