Bağ Odaklı Ebeveynlik (Attachmemnt Parenting)


Bebeğinizin gelişimini desteklemek ve “mutlu” çocuklar yetiştirmek  için
“Bağ Odaklı Ebeveynlik” becerilerinizi desteklemeniz önemlidir (*).

Anneler, önce kendinize iyi bakın,
Bağ odaklı ebeveynlik ilişkisinde eşinizin katkısını destekleyin ve takdir edin,
Bebeğiniz ve onunla ilişkiniz ile ilgili gelen tavsiyelere ihtiyatlı yaklaşın,
Etrafınızda sizi destekleyen dostlarınız ve aile büyükleriniz olsun,
Ev işlerinde yardım alın,
Bebeğinizi tanıyın, özelliklerini, ihtiyaçlarını anlamaya çalışın,
Bebeğinizin istekleri ve ihtiyaçları arasındaki farkları anlamaya ve öncelikle   ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanın,
Bebeğiniz uyuduğunda siz de uyuyun (en azından dinlenin),
Geçmişe ait yaralarınızı görmeye ve iyileştirmeye çalışın,
Anneliğin mükemmellik demek olmadığını bilin,

 
“Sezgisel ve empatik bir ebeveynlik hali” ve “Temelinde şiddetsizlik ve bağ kurma arayışı ”olan Bağ Odaklı Ebeveynlik   anne-baba-bebek/çocuk arasında bir uyumlanma, eşitleyici bir denge arayışı  ve iç sesimizi duyma yoludur. (**)


Peki neden bu beceriler desteklenmeli?
Bağlanma bir bebeğin yetişkinle arasında yaşanan karşılıklı duygusal ilişkidir.
Bebeğiniz hayatta kalabilmek için bakım verenleri ile bağ kurabilme becerileri ile dünyaya gelmektedir. Bu beceriye ilk doğduğu günden itibaren sahiptir. Bu beceri ile bakım verenin kendine bakmasını sağlar.
 Bakım verenin tutarlı şekilde duyarlı ve hassas bakımı ile bu bağ güçlenir ve derinleşir.
Hayatın ilk ayları ve yıllarında tutarlı, duyarlı ve hassas bakım verilen bebekler “mutlu” çocuklara dönüşür.
Eğer bu bağ çalkantılı ve sorunlu olursa güvenli bağlanma zedelenebilir ve/veya ihtiyaç duyulan seviyede gerçekleşmez ve bebek daha “mutsuz” bir çocuk  olarak büyür.
Bu “mutsuz” çocuklar güvenli bağlanan çocuklara oranla sosyal iletişim becerileri düşük, başkalarıyla ilişkilerinde daha fazla duygusal sorunlar yaşayan, huzursuz ve empati becerisi ve akademik notları düşük çocuklar/bireyler olurlar.
Bebekler bakım vereni kendine “bağlamayı” başaracak becerilerin yanında dünyaya pek çok duygusal ve ilişkisel becerilerle donanmış olarak da gelirler.
İlk doğduklarında, stres, ilgi, memnuniyet,  bıkmak/doymak, 6 aylık olduklarında korku, öfke, üzüntü, keyif gibi duygular, yaklaşık 18 aylık olduklarında ise, utanma, kıskanma, suçluluk ve gurur gibi duyguları yaşarlar.
Bebekler yaşadıkları bu duygularla dünyayı işaretlerler günümüz terimleri ile “tag-#” lerler,

annem kucağına aldı ve öptü – keyif,
annem yüksek sesle bağırarak beni salladı –korku,
uyandım annem yanımda –mutluluk,
örtünün altından babam çıktı –heyecan, sürpriz,
küpleri üst üste koydum, anneme baktım-gurur, gibi.


Bazı bebekler/çocuklar dünyayı belli duygularla daha sık işaretlerler ya da farklı çocuklar aynı durumları değişik duygularla işaretlerler.
Örneğin köpekle karşılaşmayı bir bebek keyif duygusu ile işaretlerken bir diğeri korku duygusu ile işaretleyebilir. Bebeğinin dünyayı, yaşadığı deneyimleri  hangi duygularla işaretleyeceği yani nelere, hangi duygusal tepkileri vereceğini  anlayabilmek ve buna uygun karşılık verebilmek hem güvenli bağlanma sürecinde ebeveynin zamanla geliştirdiği bir beceri hem de “mutlu” çocuk yetiştirmek için bir altın anahtardır.
 “Mutlu” çocuk yetiştirmenin temelinde yatan güvenli bağ, bakım verenin bebeğine verdiği duyarlı ve hassas bakım ile kurulur, zamanla gelişir, güçlenir ve derinleşir.
 
 
(*)"Bağ Odaklı Ebeveynlik İlkeleri" Sears and Sears, The Attachment parenting book
  (**) Aslıhan Onaran “Şefkatli bir Ebeveynlik: Attachment parenting”. Kaynak : http://www.attachmentparentingturkiye.com/attachment-parenting-nedir/

 

 

 

 

Type your paragraph here.